Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye’nin denizleri ve deniz ekonomisini tam değerlendiremediği, deniz kirliliğinin turizmi ve denizleri de tehdit ettiği belirtilerek, bir an önce Denizcilik Bakanlığı kurulması istendi.
FİKRİ CİNOKUR / ANTALYA
Antalya Denizcileşme Platformu Başkanı İzzet Ünlü, 1 Temmuz Kabotaj Bayramı nedeniyle denizcilikte yaşanan sorunları EKONOMİ Gazetesi’ne değerlendirdi.
Kabotaj Yasası’nın Türk denizciliği için dönüm noktası olduğunu belirten Ünlü, ‘’Kabotaj Yasası ile Türk denizciliğinin gelişmesi amaçlanmaktadır. Daha önceden kapitülasyonlarla yabancılara verilen haklar böylelikle denizde kendi vatandaşlarımız adına geri alınmaktadır’’ dedi.
Kabotaj Yasası ile kazanılan avantajın, denizcilik sektörünün her alanında layıkıyla kullanılmadığına dikkat çeken Ünlü, şunları kaydetti:
‘’Gerek yük taşımacılığında, gerekse yolcu taşımacılığında deniz yollarını gerektiği gibi kullanamadık. 8 bin 333 km'lik sahil şeridi ve üç yanının denizlerle çevrili olması açısından ülkemiz, en ucuz ve en çevre dostu taşımacılık türü olan deniz taşımacılığını geliştirmek için her türlü avantaja sahiptir. Türkiye, coğrafyası ve ekonomik özellikleri itibariyle denizci bir ülke olarak duruyor, ancak yolun başındayız. Türkiye'nin denizlerle çevrili olması tek başına bir avantaj sağlamıyor. Deniz ticareti kapsamında bir ülkede kıyıların deniz ticareti rotalarına yakınlığına, ülkenin ticari gemi filosuna, ticari limanlarına, limanlardaki lojistik yapılanmaya, transit ve lokal yük potansiyeline bakmak gerekir.’’
Türkiye’nin, önemli denizlere kolay ulaşabilen, artan lokal ve yük potansiyeli bir ülke olmasına rağmen limanların son yıllarda içinde bulunduğu durum, lojistik alt yapı tarafındaki eksiklikler ve demiryolu ağındaki aksaklıkların, bu potansiyelin yeterince kullanılmamasına neden olduğuna dikkat çeken Ünlü, ‘’Denizlerdeki tek sorun global kriz değil, sektörümüz ve denizlerimiz aynı zamanda büyük bir kirlilik ve küresel ısınma tehdidi ile karşı karşıya. Kirlilik ve ısınma meseleleri ile mücadelenin en temel noktasını ise eğitim oluşturuyor’’ dedi.
Avrupa'da en fazla balıkçı teknesinin Türkiye’de olduğunu vurgulayan İzzet Ünlü, şunları kaydetti:
‘’’Bu rakamlara rağmen Avrupa Birliği ülkeleri yılda kişi başına 26 kilogram balık tüketirken, Türkiye’de ise bu sadece 7 kilogram. Balıkçılık, dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde balıkçılıktan sorumlu bakanlık ya da denizcilikten sorumlu bakanlığa bağlı iken, bizde ise tarladan ve ormandan sorumlu tarım bakanına bağlı. Tüm bu işlerin tek elden takibi için Denizcilik Bakanlığı kurulması yararlı olacaktır.’’
Deniz ve turizme kirlilik tehdidi
Antalya’nın deniz turizminden aldığı payın çok düşük olduğunu dile getiren İzzet Ünlü, kirliliğin denizleri ve turizmi tehdit ettiğine dikkat çekti. Ünlü, şöyle konuştu:
‘’Antalya Bütünleşik Kıyı Alanları Master Planı 2012’de sonuçlandı. 13 bölge tespit edildi. 640 km sahilde toplam 35, Antalya için 7 rampa planlandı. Ayrıca bu plan ile deniz turizmini desteklenecek yeni marinalar yapılacaktı. Antalya'nın deniz turizminden aldığı pay düşük. Yat limanının kapasitesi yüzde 10. Bu rakam turizmin başkenti Antalya için çok düşük. Antalya' da deniz ve turizmin geleceğine yönelik en önemli tehditler var. Kirlilik, Kıyıların tahribi, Doğal yapı-bitki örtüsünün kaybı, Yapılaşmanın artması, Arkeolojik alanların tahribi, Özgünlüklerin kaybı, arazi değerlerinin artması, Gürültü-kalabalık, Su temini sorunu, Hizmet kalitesinin düşmesi, Turizmin ucuza pazarlanması ve bölgede yaşayan nüfus yapısının değişmesi deniz kirlenmesini tehdit ediyor.’’
Kaynak : Ekonomim Gazetesi